Amerika'da her Perşembe açıklanan ilk işsizlik maaşı başvurusu sayısı, ciddi şekilde düşük tahmin edilen bir piyasa göstergesidir.
Bu veri, "İlk kez işsizlik ödeneği talebinde bulunan kişi sayısı"nı ölçer; kulağa sıradan gelebilir, ancak haftalık olarak güncellenen az sayıda ekonomik göstergeden biridir — çoğu veri aylık olarak açıklanır ve istihdam piyasasındaki değişiklikler genellikle bu birkaç hafta içinde gerçekleşir. İşten çıkarmalar mı başladı? Veri hızla yükselir. İşe alımlar mı hızlandı? Hemen düşüş gösterir.
ABD gibi tüketimin GSYİH’nın yüzde 70’ini desteklediği bir ekonomide, işsizlik sayısı doğrudan halkın cebini etkiler, bu yüzden de resesyon uyarısı olarak kullanılır.
2025 yılındaki eğilime bakarsak, ilk yarıdaki veriler 220 bin civarında istikrarlı kaldı; şirketlerin işten çıkarma isteği zayıftı ve istihdam piyasası güçlüydü. Bu da, bazı merkez bankalarının faizleri uzun süre indirmemesinin temel nedenlerinden biri oldu.
Ancak Eylül ayı verileri aniden şaşırtıcı hale geldi — ilk başvuru sayısı doğrudan 263 bine çıktı ve bu, Ekim 2021’den beri görülen en yüksek seviye oldu. Daha da kötüsü, devam eden işsizlik maaşı başvuruları da 1.97 milyona yükseldi; bu, işsizlerin yeni iş bulmakta giderek zorlandığını ve işgücü piyasasında yapısal sorunların başladığını gösteriyor.
Bu dönüşüm, politika beklentilerini doğrudan değiştirdi. Piyasa, yıl sonunda üç kez faiz indirimi yapılacağına bahis oynamaya başladı; dolar zayıfladı, altın 2300 dolar sınırını aştı. Bir haftalık veri, küresel sermayenin yeniden fiyatlandırılmasını tetikledi.
Bu yüzden, bir dahaki sefere ilk işsizlik maaşı başvurusu verisini gördüğünüzde, onu sıradan bir ekonomik haber olarak geçiştirmeyin — belki de piyasanın dönüm noktasının yaklaştığını söylüyordur.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Amerika'da her Perşembe açıklanan ilk işsizlik maaşı başvurusu sayısı, ciddi şekilde düşük tahmin edilen bir piyasa göstergesidir.
Bu veri, "İlk kez işsizlik ödeneği talebinde bulunan kişi sayısı"nı ölçer; kulağa sıradan gelebilir, ancak haftalık olarak güncellenen az sayıda ekonomik göstergeden biridir — çoğu veri aylık olarak açıklanır ve istihdam piyasasındaki değişiklikler genellikle bu birkaç hafta içinde gerçekleşir. İşten çıkarmalar mı başladı? Veri hızla yükselir. İşe alımlar mı hızlandı? Hemen düşüş gösterir.
ABD gibi tüketimin GSYİH’nın yüzde 70’ini desteklediği bir ekonomide, işsizlik sayısı doğrudan halkın cebini etkiler, bu yüzden de resesyon uyarısı olarak kullanılır.
2025 yılındaki eğilime bakarsak, ilk yarıdaki veriler 220 bin civarında istikrarlı kaldı; şirketlerin işten çıkarma isteği zayıftı ve istihdam piyasası güçlüydü. Bu da, bazı merkez bankalarının faizleri uzun süre indirmemesinin temel nedenlerinden biri oldu.
Ancak Eylül ayı verileri aniden şaşırtıcı hale geldi — ilk başvuru sayısı doğrudan 263 bine çıktı ve bu, Ekim 2021’den beri görülen en yüksek seviye oldu. Daha da kötüsü, devam eden işsizlik maaşı başvuruları da 1.97 milyona yükseldi; bu, işsizlerin yeni iş bulmakta giderek zorlandığını ve işgücü piyasasında yapısal sorunların başladığını gösteriyor.
Bu dönüşüm, politika beklentilerini doğrudan değiştirdi. Piyasa, yıl sonunda üç kez faiz indirimi yapılacağına bahis oynamaya başladı; dolar zayıfladı, altın 2300 dolar sınırını aştı. Bir haftalık veri, küresel sermayenin yeniden fiyatlandırılmasını tetikledi.
Bu yüzden, bir dahaki sefere ilk işsizlik maaşı başvurusu verisini gördüğünüzde, onu sıradan bir ekonomik haber olarak geçiştirmeyin — belki de piyasanın dönüm noktasının yaklaştığını söylüyordur.