Gece yarısı bir haberle uyandım - ABD Senatosu, Çin'e yönelik ürünler için %500'e kadar gümrük vergisi yetkisini onayladı. Dürüst olmak gerekirse, bu basit bir mesele değil. Görünüşte ticaret yaptırımı, derinlemesine enerji söylem haklarının mücadelesi. On yıldır kripto dünyasında olan herkes bilir ki, bu seviyedeki politik dalgalanmalarla kimse kendi başına kurtulamaz.

Öncelikle onların verdiği nedenleri konuşalım. Çin'in Rusya'dan enerji ithalatının %60, İran'dan ise %90 olduğu, fonların askeri alana yönlendirildiği - kulağa oldukça korkutucu geliyor. Ama derinlemesine düşündüğünüzde: Rus enerji zaten dünya genelinde satılıyor, bu %60 gerçekten de el değiştiren bir ticaret mi? İran'ın %90'ı ham petrol mü yoksa rafine petrolü de mi kapsıyor? Ayrıca sözde "askeri fon zinciri"nin nereden geldiğine dair somut bir kanıt var mı?

Daha da tuhafı, tavrın 180 derece değişmesi. İki gün önce Twitter'da "onlara yardım etmeliyiz" diye bağırıyordu, hemen ardından gümrük vergilerini kaldırdı. Başbakan yardımcısı bunu açıkça "müzakere kozu" olarak adlandırdı - tamam, açığa çıktı, bu aslında bir enerji meselesi değil, ticaret korumacılığı yeni bir kılıf buldu.

Sorun şu, bunun elimizdeki coin ile ne alakası var?

İlişki büyüdü. Üç katmanlı zincirleme reaksiyon gerçekleşiyor.

Birinci katman: Geleneksel piyasa önce çöker. Teknoloji hisseleri satışa çıkarken, jeopolitik gerginlik nedeniyle ham petrol fiyatları fırlıyor. Şu anda Bitcoin'in ABD borsasıyla 30 günlük korelasyonu 0.7'ye ulaştı, bu ne anlama geliyor? ABD borsası bir hapşırsa, kripto para fiyatı üç gün boyunca hasta olur. Geleneksel varlıklar sert dalgalanmalar yaşadığında, fonlar anında güvenli limanlara yönelir, kripto piyasası da ilk olanıdır.