Bu sözler ilk duyduğunuzda oldukça sağlam görünebilir, ancak detaylarına inildikçe biraz ürpertici hale geliyor.

Aslında bu, bir perdeyi aralamak gibi—küresel para sistemi zaten "uzun vadeli para basma + sürekli enflasyon" kısır döngüsüne girmiş durumda.

Merkez bankalarının gözünde iki üç yıl bir ayar dönemi iken, sermaye piyasaları ise kazananların ve kaybedenlerin yeniden şekillendiği altın bir pencere olarak görüyor.

Bu pencerede neler olacak? Geleneksel finansın güven sistemi sessizce boşalırken, yeni nesil yapılandırılmış finans sistemleri yeni güven noktaları haline gelebilir.

**01 | "Genişleme" denilen şey aslında kronik bir hastalık**

"Genişleme" kelimesine aldanmayın, bu ekonomik refahın göstergesi değil.

Bu, aşırı borç yükü altında, sürdürülebilir olmayan kırılgan bir denge.

ABD Merkez Bankası şu anda iki arada bir derede: Faiz artırmak mı? Borç patlar. Para basmak mı? Enflasyon durdurulamaz hale gelir.

Sonuç olarak şu garip durum ortaya çıkıyor—görünüşte bol para var, ama aslında güven kayboluyor.

Ekonomi borçla ayakta duruyor, cüzdandaki satın alma gücü ise sessizce eriyor. Bu, genişleme değil, sıcak suyun içinde kurbağa gibi pişirilme enflasyon tuzağı.

Çözüm mü arıyorsunuz? Merkez bankasının size enflasyonu düşürmesini beklemeyin.

Gerçek çıkış yolu, fiat para oyun kurallarından çıkıp, algoritmalarla çalışan sistemlere geçmek.

**02 | Bir fikir: Enflasyona karşı algoritmalarla mücadele**

Bazı yeni sistemler farklı yaklaşımlar deniyor—varlıkların "para basmadan, düzenleme olmadan" değer kazanacağı ortamlar yaratmak.

Örneğin, bazı projeler teknolojik yöntemlerle, Bitcoin gibi sert para birimlerini akıllı sözleşme ekosistemine doğrudan entegre ediyor; böylece güvenlik korunurken, programlanabilirlik de sağlanıyor.

Kısaca söylemek gerekirse: en çok enflasyona dirençli varlıklar, en esnek finansal araçlara yerleştiriliyor.

Bu tür teknolojik mimariler (örneğin bazı sanal makine çözümleri), başlangıçta sadece "saklama" amaçlı olan varlıkların, karmaşık finansal faaliyetlere katılmasını sağlıyor—kredi verme, gelir toplama, çapraz zincir etkileşimi—hepsi üçüncü taraf onayı olmadan.

Geleneksel sistemler hâlâ "Güveniyoruz, para basmayacağız" diyerek düzeni korumaya çalışırken, bu algoritma tabanlı sistemler kuralları kodla sabitliyor.

Enflasyon mu? Kodun karşısında, merkez bankasının oyunları işe yaramaz hale geliyor.